tag:blogger.com,1999:blog-40681724512287342572024-02-18T19:57:41.312-08:00milkywayMerhaba hayat!
Sevgi ile yaşadığımız hikayemizi sevgiyle paylaşıyorum.
Annelik ve hayatın ötesinde bir yer burası. Gökyüzünde bir yerlerde gibi hissediyorum yazarken. Biraz nefes almak, bebeğimi yeniden yaşamak, ona hatıralar bırakmak ve yaptıklarımı paylaşmak istediğim her an buradayım.
Bizi ziyaret edip hayatımızı paylaşan herkese sevgiler...Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.comBlogger12125tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-37078700703677140712019-06-10T07:26:00.001-07:002019-06-14T06:02:58.496-07:00<b>Yine Yeni Yeniden</b><br />
<b><br /></b>
<i>Yazmayalı okadar uzun zaman olmuş ki! Bugün bir girip bakmak istedim neler yapmışım diye, okurken kendimi alamadım o günleri tekrar yaşadım ve ne kadar güzel bir şey yapıyormuşum neden bıraktım ki diye düşündüm. Yine yazmaya karar verdim.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Mehmetim için minik bir el kitabım da var ona notlarımı ve bazı anlarımı yazıyorum. El yazısı ile hatıralar bırakmak hoşuma gidiyor. Sanal ortam biraz soğuk geliyordu ki kelimelerin anlamlarının değişmediği gerçeğini anlayınca sıcacık geldi bana buralar.</i><br />
<i><br /></i>
<b>Mehmet 3,5 yaşında </b><br />
<b><br /></b>
<i>Threenager'ım benim. Küçük dostum. Yol arkadaşım. Ruhumu okuyanım. O kadar keyif alıyorum ki paylaşımlarımızdan anlatamam. Büyüdükçe dillendikçe kendi fikirleri yorumları oluştukça bambaşka oluyor her şey. Bazen bir yerlerde otururken arkadaşımla vakit geçiriyormuşum gibi hissediyorum. Hareketlerini, konuşmalarını gözlemlemek bana iyi geliyor. Mehmet yokken başka çocukların kendi aralarındaki dialogları oyunları oynayış tarzları hep seyirlikti benim için. Bizlere öğretmen olan onlar, onlardan kazanacağımız çok şey var. Masumlar, dürüstler, netler, ne istediklerini biliyorlar tabi biz onları değiştirmediğimiz sürece.</i><br />
<i><br /></i>
<i><b>Genel Anlayış</b></i><br />
<i><b><br /></b></i>
<i>Konu çocuklara gelince bende akan sular duruyor. Tüm çocuklar huzurlu mutlu güzelliklerle yaşasın istiyorum. Kötü muamele görenleri, savaş ortamında olanları saymıyorum bile. Tam bir insanlık utancı. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Çocuğumuza nasıl davranıyoruz farkında mıyız acaba? </i><br />
<i><br /></i>
<i>Bir ortama girdiğimde gözüm hep çocouklu ailelere takılır. Çocuğun duygu durumuna bakarım. Annenin babanın davranışlarına bakarım. Çocuğu problem olarak gören anlayış okadar yaygın ki. Beni çok rahatsız ediyor. Toplum içinde çocuğu azarlamalar, isteklerini yaptırmak için sürekli tehditler. " Uslu durmazsan sana dondurma almam" , "Otur yerine bir durmadın bi daha seni buraya getirmeyeceğim". Çocuğuna tesir edemeyince korkusunu tehdit unsuru yapanlar. "Şunu yapmazsan hastalanırsın doktor sana iğne yapar" Çocuğun anlamadığını düşünüp yalanla çocuğu kandırmaya çalışmalar. "Yok oyuncaklar bitmiş bunları satmıyorlarmış" </i><br />
<i><br /></i>
<i>Çocuklar bunları anlamıyor diye düşünmek okadar saçma ki. Çayı döktüğü için gerizekalı diye çocuğunu toplum içinde azalayan aile o lafı kendine ediyor aslında. Adı üstünde ÇOCUK, döker de saçar da, koşar da,oynar da. Sana uymasını bekleyemezsin. Sen çocuğuna uyacaksın. Yetişkinler için olan bir ortama çocuğu getirip yapma etme demek çok komik oluyor. </i><br />
<i><br /></i>
<i>Geçen gün parkta çimlerde kedicilik oynayan Mehmet'e ama yerlede gezilmez diyen bir bakıcı gördüm. Gerçekten inanamıyorum çocukların bu denli engellenmelerine, aşağılanmalarına, komut alması gereken robotlar gibi olmalarının beklenmesine. Nasıl yetiştirildiysek o şekilde davranıyoruz ne yazık ki. Biz şimdi çocuğumuza ne verirsek o da o olacak. Geleceğimizi yetiştiriyoruz. Farkındalık toplumda artmış olsa da en bilinçli aileler bile kontrolü kaçırabiliyor. Mehmet için ne kadar ince düşünsem, doğru yaklaşmaya çalışam da çaresiz kaldığım istemediğim gibi davrandığım zamanlarım olmuyor mu sanki. </i><br />
<i><br /></i>
<i>Aile kurma konusunda bir anne hamile kaldığından itibaren pedagojik eğitim almalı ve her ailenin bir psikolojik danışmanı olmalı. </i><br />
<br />Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-51656007382896441692017-04-28T05:40:00.001-07:002017-04-28T06:45:55.137-07:00Bebekli Tatil İçin Hazırlık Listesi<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><u>Mehmet'in Tatil Çantasında Neler Var?</u></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><u><br /></u></b></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>Giysileri</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Body atletler ( bol, bol )</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Yarım kollu bodyler</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>T-shirt ( deniz, gündüz ve akşam için)</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Şort</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Gömlek</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Pantolon</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Eşorfman gibi pamuklu altlar</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Uzun kollu ince pamuklu üstler</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Uzun kollu eşorfman üstü veya hırka</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>ince battaniyesi</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Mama önlükleri</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Tülbentler</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Ter bezleri</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Pijamaları</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Mayo</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Banyo havlusu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Banyo tülbenti</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Şapka</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Çorap</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Ayakkabı/sandalet</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i>Deniz eşyaları</i></b></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Mayosu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Huggies Little Swimmers</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Simit</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Mini havuz</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Deniz / banyo oyuncakları</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Güneş gözlüğü</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Trukid güneş koruyucu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Trukid nemlendirici</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Deniz havlusu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Banyo tülbentlerinden denizde de ihtiyaç oluyor</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>Yemek istasyonu malzemeleri:</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Elektrikli ocak</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kullanıyorsanız blender ve ölçü kabı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Termos ( sturbucksdan aldığım hayat kurtardı)</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Biberon kurutma şeysi</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>biberonları</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kaşık</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bebek kaşığı ve kabı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kapaklı bebek kasesi</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Minik tencere</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bıçak</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Oteldeki hijyenik gelmediği için kettle</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Tarhana, yağ, pirinç, şehriye çeşitleri vb. </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Sebze ve meyveleri oradan aldım</i><br />
<i>Bulaşık fırçası</i><br />
<i>Bulaşık deterjanı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b>Diğer gerekli eşyalar</b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Aşı Kartı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Suluk</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Şampuanı </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Banyo süngeri</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kulak Pamuğu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Alt açma bezi</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bez</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kendi çarşafı </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kullanıyorsanız yastığı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kullanıyorsanız emzik, emzik kabı ve tutacağı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Tırnak Makası</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Ateş ölçerler</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Alt temizleme pamuğu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Oyuncak</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bebek çantası</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bebek Arabası</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Anti bakteriyel ıslak mendil</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kağıt havlu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Çöp torbası</i></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Analaycağınız odasına tekerlek takıp götürsek daha iyiydi :) Sinek kovar kullanmadık, rüzgar sağ olsun ortalıkta yoklardı. </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-13746211390187253872017-04-28T04:47:00.002-07:002017-04-28T06:48:57.377-07:00Bebekle Tatil<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
Benim için tatil demek deniz demek. Denizsiz bir yaz ve tatil düşünemiyorum. Sevgilim için deniz olmadan da tatil olur. Gezilir yenilir içilir. Mehmet doğmadan başladı benim tatil hesaplarım. Şu tarihte gidersek bu kadar aylık olacak, o tarihte şurası sıcak olur, buranın denizi soğuk olur diye planlarımı yaptım. "Gideriz sevgilim değil mi ne olcak", "2 aylık bebekle yurt dışına gidiyorlar biz niye başaramayalım" diye diye kocişimin de aklını çeldim. İşte o gün geldi çattı.<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b><u>O tarihteki Mehmet'in durumu:</u></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><u><br /></u></b></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
Mehmet 7. ayına yaklaştı</div>
<div style="text-align: center;">
Ek gıda serüveninde upper intermediate :)</div>
<div style="text-align: center;">
Yani, yasaklılar hariç ( bal, tuz, şeker, ıspanak, patlıcan, lahana ) her yemeği yiyebiliyor.</div>
<div style="text-align: center;">
Kahvaltı henüz yok</div>
<div style="text-align: center;">
Araba koltuğunda oturuyor ama doğrulmalar başladı</div>
<div style="text-align: center;">
Şehir içi yolculuklarında bizi üzmüyor.</div>
<div style="text-align: center;">
Uyku; canı ne zaman nasıl ve ne kadar isterse</div>
<div style="text-align: center;">
Genel hali; tatlış :)</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><u>O tarihte Merve'nin (benim) durumu:</u></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><u><br /></u></b></div>
<div style="text-align: center;">
Yiyecek konusunda yeni Anne kuralları var</div>
<div style="text-align: center;">
Kurallar; ona özel organik ürünlerle tuzsuz hazırlanan, yağsız kuzu kıyması kullanılan, şekerin asla bulunmadığı yiyecek olması </div>
<div style="text-align: center;">
Yedirme; tamamen serbest Mehmet ne kadar isterse o kadar zorlama yok</div>
<div style="text-align: center;">
Uyutma; kuralsız Mehmet'in biyolojik saat ne derse o</div>
<div style="text-align: center;">
Kendi uykusu; uyku mu? nerede?</div>
<div style="text-align: center;">
Ayrıca tatil için heyecanlı ötesi<br />
<a name='more'></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Durumumuzu özetledikten sonra gelelim tatil yazımıza,<br />
<br />
<i><b><u>Yola hazırlık.</u></b></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tatil için çeşmeyi tercih ettik. Denizini çok severiz havası da Temmuz ayı ve bebek için uygun sıcaklıkta diye düşündük. Güneye inersek sıcak hava sorun olacaktı. Bir şeyi hesaba katmamıştık o da rüzgar! Bizden bir hafta önce arkadaşlarımız bebeği ile gitmiş ve bebişi doğru düzgün denize sokamadan dönmüşlerdi. Nasip dedik ve hazırlandık. Son doktor kontrolümüzde neler yapabiliriz, mehmet hastalanırsa ne gibi önlemler almalıyız gibi sorularımızı doktorumuza sorduk. Hazırlık listemi <a href="http://momandbeyondlife.blogspot.com.tr/2017/04/bebekli-tatil-icin-hazrlk-listesi.html" target="_blank">bir sonraki yazıda </a>bulabilirsiniz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><u>Yol Hali:</u></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yolculuğumuz güzel geçti Mehmet güzel güzel uyudu, uyanık olduğu zamanları da sorunsuzca atlattık. Yanımdaki çantayı Mehmet'in kıyafetleri ile doldurdum. Araba koltuğunda uyurken fazlaca terlediği için mola vakitlerinde üstünü ve bezini değiştirip öyle çıkardım dışarıya. O güne kadar kullanmadığı Teyzesinin aldığı müzikli oyuncak güzel bir yolculuk arkadaşı oldu Mehmet'e. Sıkıldığı zamanlarda imdadımıza koştu :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><u>Yolculuk Beslenmesi:</u></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Durumumuzdan da anlayacağınız gibi Mehmet yemeklerden yiyebiliyordu. Bunun yanında biberon mamasına ve emmeye de devam ediyorduk. Mini termosumuza sıcak suyunu doldurduk. Kahvaltımızı biberon maması ile yaptık. Yanımıza kırmızı erik aldık. Biraz onu atıştırdı. Öğle yemeğimizi biz pidecide yerken Mehmet evde onun için hazırlayıp paketlediğim Tarhana çorbasını yudumladı. Tatlı niyetine sütünü emdi ve otele ulaştık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i><u>Hava Şartları ve otele yerleşme:</u></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Otele vardığımızda korktuğumuz rüzgar bizi karşıladı. Resepsiyondan gelecek günler için rüzgar bilgisi aldık. Dineceği yönünde güzel haberler verdi bize ve bugün için diğer koyların rüzgar almayabileceğini iletti. Odamıza yerleştik. Park yatak istemedim çünkü bana pis geliyorlar zaten beraber uyuduğumuz için sorun olmadı. Mehmetin yemek istasyonunu masanın üzerine kurdum. Dışarıdan yemek vermediğim için odada kendim pişirdim. Evden ihtiyacım olacak tüm malzemelerimi getirmiştim. Zor mu derseniz ben bu işe kendimi adadığım için zor gelmedi. Öğle saatlerinde güneşe çıkarmak istemediğim için, Mehmet öğle uykularını odada uyudu. Her şey tıkırında ilerledi. Mehmet öğle uykusundayken yemeklerini pişirip hazırladım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-DT8KmEsojIblRpLtKyQzEGjc0jhlwPUbR15lCjBBjLwWTtRGTtdVg6lZfTmHkU-hdZv3OGe0nWDdLIrMFf2FgkyWSSUgMcnREXsgYsViP-0h3sGPxaIwcPdXpBGTFZ2ULACSYkCi9Tw/s1600/IMG_0313.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-DT8KmEsojIblRpLtKyQzEGjc0jhlwPUbR15lCjBBjLwWTtRGTtdVg6lZfTmHkU-hdZv3OGe0nWDdLIrMFf2FgkyWSSUgMcnREXsgYsViP-0h3sGPxaIwcPdXpBGTFZ2ULACSYkCi9Tw/s320/IMG_0313.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yemek İstasyonumuz</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<b><i><u>Denizle ilk tanışma ve tatil:</u></i></b><br />
<br />
İlk gün diğer koyları ziyaret etsek de içimize sinmedi ve yavruyu denize sokmadık. İkinci gün şansımıza rüzgar dindi veeee denize koştuk. Cherek's kolluk almak istemiştim fakat 8 aydan önce önermedikleri için ben de riske atmak istemedim. Onun yerine zar zor arayıp bulduğumuz Bestway simidi aldık. İlk girişinde onu yürüterek sokmak istedik dalgadan dolayı korktu ve biraz ağladı. Kucağıma alıp alıştıra alıştıra soktuğumda hoşuna gitmeye başladı. Simidine koyup deniz oyuncaklarından verdik ve onu suyun içinde gezdirdik çok mutlu oldu. Rüzgar az da olsa varlığını hissettirdiği için denizden çıkar çıkmaz kuru mayo ve tshirt giydirdim. MEhmet'e mini bir havuz aldık giderken. Plajda içini doldurduk ve yanımızda oynadı. Kovamız olmadığı için doldurmak biraz sorun oldu.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAMhImwYC0Zy-338JkicpB9cL6eKaJtAiGKbLqaw7l5smzqZAzR50T8dHHKi64bnGUukX65gUik1kq11kh1RbHG58kq-gBZzpDVuAwFsOjGrXSxly16wWzKf0kCJj8TFgCru7y6H0x0D0/s1600/IMG_0355.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAMhImwYC0Zy-338JkicpB9cL6eKaJtAiGKbLqaw7l5smzqZAzR50T8dHHKi64bnGUukX65gUik1kq11kh1RbHG58kq-gBZzpDVuAwFsOjGrXSxly16wWzKf0kCJj8TFgCru7y6H0x0D0/s320/IMG_0355.JPG" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Plaj Keyfi </td></tr>
</tbody></table>
<br />
Günlerimiz genel olarak böyle geçti akşamları bebek arabamızı da alıp dilediğimiz yere gezmeye gittik. Bizim için çok keyifliydi şükürler olsun ki sorun da yaşamadık. Mehmet 'de mutluydu. Son akşama kadar. Son akşamımızda hepimizin yaşadığı o üzücü olayı yaşadık. Bir anda jetler alçak uçuyor. Boğaz köprüsü kapatıldı haberleriyle telaşa kapıldık. Darbe söylentileri nedeniyle panik oldum. Sevgilimle ikimiz olsak bir şekilde her şeyin üstesinden gelirdik ama yavruyla nasıl olur ne yaparız düşünceleri beni üzdü. Şükürler olsun ki millet birlik oldu ve ülkemizin bütünlüğü bozulmadı ve ertesi gün hayatımıza devam edebildik. Biz de evimize yol boyu yorumları dinleyerek ulaştık.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-24406281843592298912017-04-20T15:00:00.000-07:002017-04-28T05:44:21.949-07:00Kek mi desem Ekmek mi?<div style="text-align: justify;">
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlRWZlz5qAKPLt77-nH_bWBqF5_BZjIvj717N1a6t5fRPHcJkEFcfpPUD3gJlWRpK3NWG3Q_ZWA7Fg1OlzONLroiFwxUH9mtdUueyWIxNH6qJfzWwM9JVwkTyAt17boTDmzmlWnaStaDk/s1600/IMG_0715.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjlRWZlz5qAKPLt77-nH_bWBqF5_BZjIvj717N1a6t5fRPHcJkEFcfpPUD3gJlWRpK3NWG3Q_ZWA7Fg1OlzONLroiFwxUH9mtdUueyWIxNH6qJfzWwM9JVwkTyAt17boTDmzmlWnaStaDk/s320/IMG_0715.JPG" width="240" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Acemi Tartine Bread Örneği</td></tr>
</tbody></table>
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizim yavru ekmek yemeye bayılıyor. Ekmek tüketmeye başladığı andan itibaren, müthiş tarifler sunan <a href="http://cafefernando.com/turkce/eksi-mayali-ekmek/">Cafe Fernando</a>'nun Tartine Bread reçetesi ile bıkmadan usanmadan ekmek yapmaya başladım. Emek ve sevgi isteyen bu reçete sonucunda müthiş bir ekmek çıkıyor meydana. Tavsiye ederim. Hele ki mayanızı da siz yapmışsanız. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kaç aydır ekmek yapmaya ara verdik ve ekmekler dışarıdan alınır oldu. Gluten ve fırın ekmeklerinde bulunan katkı maddelerini düşününce çok rahatsız oldum ve günü kurtaracak pratik bir çözüm buldum. Zengin içerikli kekimsi bir ekmek yaptım. Tarifimizi aşağıda bulabilirsiniz.<br />
<a name='more'></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b><u>Kek mi Ekmek mi</u></b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1 yumurta</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>2 yemek kaşığı tam siyez unu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>2 yemek kaşığı yerli tohum tam buğday unu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1 yemek kaşığı irmik</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>2 yemek kaşığı ev yoğurdu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1/2 şişe maden suyu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1/2 rendelenmiş kabak</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>3-5 dal dere otu</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>3 çekirdeği çıkarılmış siyah zeytin</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1 yemek kaşığı sızma zeytin yağı</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i><u>Yapılışı</u></i></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i><u><br /></u></i></b></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Mikser kullanmak için bana miktar biraz az geldi. Bu nedenle insan gücü kullandım :) Zaten çırpılması gereken bir şey değil. </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>1. Önce yumurtayı kabımıza alıp güzelce çırpıyoruz.</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>2. Yoğurdumuzu ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz.</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>3. Unu ve irmiği ekleyip işleme devam ediyoruz. Çok katı bir kıvam alırsa sodayı bu aşamada ilave edebilirsiniz.</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>4.Ardından kabaklar dere otu ve zeytinleri ekleyip karılıma iyice dağılmalarını sağlıyoruz. </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>5. Zeytinyağı ve sodamızı da katıp karıştırıyoruz.</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>6. Zeytinyağı ile yağladığımız toprak kaselere taksim edip, önceden ısıttığımız 180 derelik fırınımızda 20-30 dakika pişiriyoruz.</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kek hamuru kıvamında olması yeterli olacaktır. Size göre unu az geldiyse ununu arttırabilir veya katı geldiyse soda veya yoğurt kullanarak kıvamı açabilirsiniz. Ben peynir ve lor koymayı da düşünüp sonradan vazgeçmiştim. Dilediğiniz malzemeyi ekleyebilirsiniz. Pişirme süresini de kendinize göre ayarlayabilirisiniz. Bir bıçak yardımıyla pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz. Bıçağı ekmeğinize batırdığınızda temiz bir şekilde çıkıyorsa pişmiş demektir. Daha kıtır olması için daha fazla pişirmeniz gerekecektir. Bu arada ben biraz kalın olmasını istediğim için toprak kaseler kullandım. Daha ince olmasını isterseniz tart kalıplarını kullanabilirsiniz. Muffin kapları da bu tarif için güzel bir seçenek olabilir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mehmet'in yiyecekleri için özellikle buğday ürünlerininin yerli tohum olanlarını alıyorum. Güvenilir yerlerdeki organik ürünleri tercih ediyorum. Yumurtalarımız Nurcan Ablamızın bahçesindeki tavuklardan, salçamız, tarhanamız babaannemizden, turşularımız, yoğurdumuz da benden. Zeytin yağımız şahane, tereyağımız lorumuz mandıradan. Sütümüzden artan kaymakları biriktirip tereyağımızı yaptığımız da oluyor. Nasipse bu sene daha çok salça ve tarhana yapmayı planlıyoruz. Kış bitmeden canavar gibi hepsini tüketmiş oluyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Minişlere afiyet olsun </div>
<div style="text-align: center;">
<i><b><u><br /></u></b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b><u><br /></u></b></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><b> </b></i></div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-36463656767661249062017-04-18T03:46:00.003-07:002017-04-18T03:48:41.894-07:00Mehmet'in el kitabı<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Son günlerde geçmişi düşünüyorum ve o zaman çok doğru gelen şeylerin, yaptığım davranışların ( tabi ki bazılarının ) çok da doğru olduğunu düşünmüyorum. Şunun gibi, yeni bir şey öğrenmeye çalışırken bir çok yol izlersiniz, öğrendikten sonra bazılarının ne kadar gereksiz olduğunu veya öğrenmeye çalıştığınız şeyin aslında çok kolay olduğunu düşünürsünüz.<br />
<a name='more'></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Anneliği değerlendirdiğimde, aslında ebeveynlik demek daha doğru olacak, o zaman doğru gelen bazı şeylerin aslında öyle olmadığını görmeye başladım. Genel bir doğru olmadığını anladım. Mesela sütüm az mı çok mu diye ölçmek için sağmaya çalışmıştım ne kadar çıkacak diye. 5 -10 damladan fazlası çıkmadı. Hemen panik olup blog blog dolaştım. Okuduğum hikayelerden bir kaçı bebeğin pompadan daha güçlü emdiği, sağarken çıkmasa bile bebeğin sütü çıkartabileceği ile ilgiliydi. Hemen benimseyip evet öyle olabilir diye kendimi rahatlatmaya çalışmıştım. İlerleyen zamanlarda yaşadığım tecrübelerimle şimdi diyebiliyorum ki benim o anki sütüm gerçekten o kadardı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ne kadar yaşanmışlıklardan kendimize bir ders çıkartmak istesek, davranışlarımızı yönlendirmeye çalışsak da çoğumuz kendimize yakın gelen hikayeyi benimsemeyi tercih ediyoruz. Hepimizin ayrı bir hikayesi var anneler olarak. Bebeklerimizin de ayrı büyüme hikayeleri var. Her hikayede birbirine benzeyen yönler olsa da hepimizin hikayesi kendine özgü. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bunları düşünürken Mehmet'in kendine özgü hikayesinin yer alacağı bir el kitabı hazırlamaya karar verdim. El yazısı ile hazırlayacağım, yayınlamayacağım. Dedim ya, herkesin hikayesi kendine özgüdür.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Yaşasın yeni bilgi kaynağım.<br />
<br />
SevgilerMilkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-36975387004585750282017-04-18T03:22:00.005-07:002017-04-18T03:22:58.570-07:00Mehmet'in Ninnisi<br />
<div style="text-align: center;">
Yum güzel gözlerini</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Rüyanda görürsün belki beni</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Rengarenk düşler, karşılar bizi</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Yıldızlara uçalım, ordan gökyüzüne</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Gökkuşağından aşağıya kayalım</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Dans edelim çiçek bahçelerinde</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Melekler korusun seni</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Hayat hep düşlerindeki gibi ( olsun )</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Annen baban hep yanında</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Güvenle bak hayata</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Allah'ım korusun seni </div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i> Annen'den sana </i></div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-40694337165011491442017-04-03T07:51:00.000-07:002017-04-18T03:48:13.327-07:00Doktor Seçimi<br />
Sanırım en zorlandığımız konulardan biri doktorumuzu seçmek oldu. Hamileliğim için kafamda bir isim yoktu o zaman kadar düzenli olarak gittiğim bir doktorum da. Daha önceleri mutsuz ayrıldığım muayenehaneler olmuştu bu nedenle hamileliğimde bana destek olacak bir doktorumun olması benim için önemliydi. Arkadaşımın tavsiyesi ile ilk muayenelerim için gittiğim doktor ne kadar şeker olursa olsun çok pozitif olamadım ona karşı. Isınamadım bir türlü. Farklı bir arkadaşımın tavsiyesi ile gittiğim yeni doktorum ne kadar ciddi ve soğuk durursa dursun bir anda ısın ve evet doktorumuzu bulduk dedim. Bana hep bir anne modelini hatırlattı. Ciddi bir annenin yavrularına davranması gibiydi davranışları. Kararları da benim için çok değerliydi. Mehmet doğduktan sonra artık onu daha az göreceğimiz için üzülmüştüm. Hatta Mehmet'in doktorunun da o olmasını istemiştim. Kendisine minnettarım.<br />
<br />
Aslında Mehmet'in doktorunu seçmekten bahsetmiştim konu girişinde ama olayı hemen kendime çevirdim.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Mehmet'in doğduğu hastanede doğumumuza giren çocuk doktoru ile yolumuza devam etmeyi düşünüyorduk. Doğumdan sonraki ilk kontrollerimizde anladım ki hastane ortamı bizim için pek uygun değil. Bekleme alanı çok büyük değildi ve etrafta bir sürü hasta çocuk vardı. Çocukların bebeklere olan merakını da düşündüğünüzde bebeğinize bakmaya çalışan hasta çocuklar düşüncesi beni rahatsız etti. Bu nedenle başladık doktor arayışlarına eşim bir yandan ben bir yandan sürekli arkadaşlarımızın, tanıdıklarımızın tavsiyelerini almaya başladık. Kafamızdaki iki üç isim arasında sürekli gidip geliyor bu değişimi sadece bir kere yapmak, bir kere en doğru kararı vermek istiyorduk. Kendi çocuk doktorumun hala hasta kabul ettiğini öğrendim. Eski bir dostum da onun hastasıydı ve bebeğini ona götürüyordu. Sanırım doktorumuzu bulmuştuk. Kafamdaki tek soru işareti sürekli soru sorma isteğimin olacağı ve doktorumun anlık mesajlaşma uygulaması kullanmamasıydı. Soru işaretimize rağmen alanında ünlü bir doktor olması ve en önemlisi kendi doktorum olması nedeni ile Mehmet'in doktorunu belirledik.<br />
<br />
Şimdi oğluşum 15,5 :) aylık, çok doğru bir karar verdiğimizi düşünüyoruz. Hatta doktorumuz yorulup bizleri bırakmadan ikinci çocuğumuzu da aradan çıkartsak mı diyoruz. Bugüne kadar hiç ilaç kullanımımız olmadı. Şükürler olsun ki Mehmet'in ihtiyacı da olmadı. Çoğu doktorun sürekli başvurdukları ilaç tedavilerinin bazı durumlarda gereksiz olduğunu neden gerekmediğini ve ne zaman ilaca başvurmamız gerektiğini, laboratuarlarda da yaptıracağımız testlerin doğru sonuç vermesi için neler yapmamız gerektiğini bile öğretti bize. Şimdi öğrendiklerimizi bir kenara not edip gelecek için saklamayı planlıyoruz. Hastaları mağdur olmasın diye kendi olmadığı durumlarda yardımcı olabilsinler diye diğer doktorları davet edip bilgilerini paylaşmak istiyor. Allah sağlık ve ömür versin doktorumuz bizi bırakmasın.<br />
<br />
Tüm bebeklere, ve ailelerine Allahım sağlık versin ve doktor aratmasın. Sağlık demek huzur demek, sağlık demek mutluluk demek.<br />
<br />
Sağlıcakla...<br />
<br />Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-70157794951994256042017-03-23T04:42:00.001-07:002017-04-18T03:48:30.315-07:00Mehmet neler yaptı?<br />
<span style="font-size: medium;">"İLK"lerimizi yazmadan olmaz, hatırladıkça ekleriz.</span><br />
<br />
<br />
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Göbeğin, doğumunun 12. gününde düştü ve sen ilk banyonu o gün yaptın. Anneannen, Babaannen, Ciciannen ve ben seni yıkadık. Benim için çok stresliydi. Canını yakmamızdan korkuyordum ama sen hiç ağlamadın. Çok şaşkındın. Bugüne kadar da hiç bir banyonda ağlamadın. (28 Aralık 2016)</span></li>
</ul>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Sesin o kadar güzel geliyordu ki bana ! İlk defa agu dedin! ( 2 Şubat 2016 )<a name='more'></a></span></li>
</ul>
<div>
</div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Sen 1,5 aylıkken ilk defa ikimiz bebek araban ile yürüyüşe çıktık. Evimizin bahçesinde yürüdük. İlk deneyimim olduğu için ve sen çok istekli olmadığın için biraz zorlanmıştım. ( 10 Şubat 2016 )</span></li>
</ul>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;"> Seninle ilk dışarıda yemeğimizi 13 Şubat 2016'da yedik. Anne, baba, bebek olarak ilk kes dolaşmaya çıkmıştık. </span></li>
</ul>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Sen 3 aylıkken dönme çabaların başladı ve 4 aylık olduğunda dönebiliyordun ( 22 Mart 2016 )</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Annelik ve babalık hevesi başka bir şey. Sen 3,5 aylıkken o heves seni hayvanat bahçesine götürdü. Hayvanları anlayamasan da biz o gün çok mutluyduk. ( 9 Nisan 2016 )</span></li>
</ul>
<div>
</div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Gıdalar ile tanışma vakti! 4 aylık olduğunda doktorunun da önerisiyle tadımlara başladık. Yağsız, tuzsuz, şekersiz pişirip, piştikten sonra çiğ zeytin yağı ekledik. Bir besini alerji durumunu ölçmek için 3 gün boyunca denedik. Günde 1 çorba kaşığını geçmedik. </span></li>
</ul>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 20 Nisan 2016 YULAF - sevmedin</span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 27 Nisan 2016 AVOKADO </span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 13 Mayıs 2016 PATATES </span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 16 Mayıs 2016 KABAK</span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 26 Mayıs 2016 HAVUÇ</span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 30 Mayıs 2016 YUMURTA</span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> * 1 Haziran 2016 TARHANA ÇORBASI - en sevdiğin</span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-size: medium;"> Arada yazmayı unuttuğum besinler de var. Bezelyenin tarihini hatırlamasam da sana alerji yaptığını hatırlıyorum. Bezelyeden onun için iki ay daha uzak durduk. Bebekliğinde de gaz problemin olduğu için bakliyatlar seni rahatsız etti. Onlara karşı hala temkinliyiz. Beslenmemizi ayrıca yazarız. </span></div>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">En korktuğum şey ateşlenmen. İlk defa ateşlendiğinde çok endişelenmiştim. Aslında ateş demek biraz yanlış sadece biraz yükselmişti kulaktan ölçtüğümüzde 38.2 çıkıyordu ama tecrübesiz olduğum için çok stres yapmıştım. Nedeni ise hafif soğuk algınlığı. ( 23 Mayıs 2016)</span></li>
</ul>
</div>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Yaşasın piknik! Mehmet ilk pikniğini Gökçe Teyzesi, Serkan Abisi, Mete Abisi, Annesi ve Babası ile tecrübe etti. ( 5 Haziran 2016 )</span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Ve Mehmet ayaklarını keşfetti! ( 9 Haziran 2016 )</span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Ayşe Teyzenin gelinlik provası sensiz olur mu? Olmaz. Hep beraber çok eğlendik! İyi ki sen de gelmişsin ( 15 Haziran 2017 )</span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Tatil Zamanı! Bebişimle ilk tatilimiz. Seninle beraber Çeşme'ye gittik. Yolculuğumuz sorunsuz geçti. Denizle ilk tanışmanda biraz korksan da kucağımda girdiğinde hoşuna gitti. Daha sonra simitinle denizin keyfini çıkardın ( 11 Temmuz 2016 )</span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">7 Ağustos 2017'de ikinci tatilini Gökçeada da yaptın. Biz çok eğlendik. Sen de keyifli görünüyordun. </span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">3. tatilin ise Antalya'ya oldu. İlk güne kötü bir başlangıç yaptık. Eşyalarımızı yerleştirirken nasıl olduğunu anlamadığımı bir anda yataktan yere düştün. Yatak çok yüksekti. İlk defa düştün ve biz çok üzüldük. Sana bir şey olacak diye çok endişelendik. İkimiz de seni yerden aldığımız anı hatırlayamadığımız için başının neresini vurduğunu tam kestiremiyorduk. Sen de çok korktun. Bütün gün seni takip ettik. Şükür ki iyiydin. Ertesi gün, bahanemiz seni eğlendirmek gibi görünse de kendimiz oraya gitmek için can atıyorduk. 8 aylık bebeğimizi Land of Legends'e götürdüğümüzü sansak da esasen kendimizi götürmüştük. Çok keyifliydi! (25 Eylül 2016)</span></li>
</ul>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Destekli olarak bir, iki adım atan yavrum, doğum gününden iki gün sonra yürümeye başladı (18 Aralık 2016 )</span></li>
</ul>
</div>
</div>
</div>
<div>
<ul>
<li><span style="font-size: medium;">Dişler gelmek bilmedi ne zaman gelecek derkennnn doğum günün ardından 23 Şubat 2017'de sana su içirirken bardaktan tık tık sesler geldi. O da ne Mehmet'in dişleri!</span></li>
</ul>
<div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
</div>
</div>
<div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
</div>
</div>
</div>
<div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span>
<br />
<div>
<span style="font-size: medium;"><br /></span></div>
<br />
<div>
</div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-62266164416485357672017-03-23T03:15:00.001-07:002017-03-23T03:15:55.626-07:00Günü yaşayalım!<br />
Yaşam Kaynağım,<br />
<br />
Doğumundan beri düzenli olarak seninle ilgili yazmayı hep istedim. Hatta bunun için "Küçük Prens" temalı mini bir defter aldım. Sürekli yanımda durur dilediğim zaman okurum veya seninle ilgili şeyleri anında not edebilirim diye fakat çok istesem de hayata geçiremedim. El yazısının daha değerli olduğuna inansam da çareyi blog açmakta buldum.<br />
<br />
Hamilelik, doğum ve emzirme serüvenlerimizle başladım yazmaya ve yazarken fark ettim ki hafızamdan uçup gitmiş bazı şeyler. Oysa ben her anını yeniden yaşamak istiyordum yazılarımı okuduğumda. Bu sebeple geçmişi bırakıp günü yaşamanın zamanı geldi. Şimdi, "neler yapıyoruz"u yazacağım artık ve ara ara geçmişe dönüşler yapacağım.<br />
<br />
<br />Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-5743903158630610522017-02-24T02:26:00.000-08:002017-02-24T02:26:06.816-08:00Emzirme: Sütün artması için neler yaptım?<br /><br /><b>Neler yapmadım ki!</b><br /><br />Sanırım yapmadıklarımı anlatsam daha kolay olacak. Şuna inanıyorum ki mutlaka atladığım bir şey var. Emzirme kampları, bira mayası hapları, hastane tipi pompalar, su, anne çayları derken denemediğim şey kalmadı sütümün artması için.<br /><br /><br />Sonuç=Hüsran=Mama + Emme <br /><br /><br />En istemediğim şey Mehmet'i mama ile beslemekti ve istemediğim şey dibimde bitti. Bir şeyi suçlamam gerek! Bu sebep oldu demem gerekli ki içim rahat etsin. Kesin bundan evrene gönderdiğim olumsuz sinyaller şuçlu diyip kaçıvermek istiyorum gerçeklerden.<br /><br /><br /><b><a name='more'></a>İlk Emzirme</b><br /><br /><br />Sezaryen doğumdan sonra odaya çıkar çıkmaz Mehmet'i emzirmeye başladım. Sütüm gelmeye başladı ama yoğun bir birikme hiç bir zaman yaşamadım. Bu nedenle göğüs yaraları, acımaları sorunum da olmadı.<br /><br />Emzirmenin verdiği müthiş duyguyu onu ilk emzirdiğimde tattım. İçini çeke çeke emmeye çalışıyordu beni minnoş ağzıyla. Ağlama bebeğim lütfen ağlama diye emzirdim onu. Babamız videoya çekti o anları. İyi ki de çekti.Emzirmek bebeğimle aramızda çok güçlü bir bağ oluşturdu. Emerkenki bakışlarını hala unutamıyorum. Zeytin gözlerini gözlerime kilitleyip karnını doyuyordu minnoşum. Masum, masum bakıyordu bana. Bir yandan vücudunu beslerken, bir yandan da ruhu besleniyordu emerken. Yutma sesi, nefes alışverişleri çok etkiliyordu beni. Bu yüzden; gece, gündüz, yorgunluk, uykusuzluk demeden emzirdim yavrumu. <br /><br /><br /><br /><b>Sütüm oğlumu beslemiyor!</b><br /><br /><br />Her annenin kabusudur heralde sütünün yetmemesi. Benim de sütüm Mehmet'i doyuracak çoklukta değildi. Doğumdan sonraki haftalarda çok uykusuz zamanlar geçirdim. Bebeğimi kimseye emanet edemiyordum bu nedenle herşeyi ile kendim ilgilenmek için çaba sarfediyordum. Bu dönemde dinlenemediğim için vücudumdaki süt üretimi etkilenmiş olabilir.<br /><br /><br />Doğumdan sonra çok kilo kaybetti. İlerleyen aylarda da genellikle alt sınırlarda kilo aldı. Doktorumuz mamayı desteklemiyor, son çare olarak görüyordu. Bu nedenle benimle beraber o da savaştı. Emzirme kampı uygulamasını tavsiye etti. İki ay uygulamaya çalıştım. Sonuç alamdım. Kendi eksikliklerimden dolayı işe yaramadığını düşünüyorum. Aynı zamanda anne çayları, bitkisel ürün satan markaların bira hapları ( mucize olduğundan bahsediyorlardı) hepsini deniyordum. Daha güçlü çekimi olduğu için bi ay için hastane tipi pompalardan kiraladım. Sütümü düzenli sağıp üretimi arttırmak istedim. O da olmadı. Sütüm hiç yavrumu doyurmaya yetmedi. Mama takviyesi ve emme ile devam ettik.<br /><br /><br />Çok şanslıydım ki Mehmet biberonu alınca emmeyi bırakmadı. Bıkmadan usanmadan emmeye devam etti. Ben de bir damlasının bile faydalı olduğunu düşündüğümden sürekli emzirdim. Şuan 13 aylık ve eskisiden daha büyük bir aşkla emmeye devam ediyor.<br /><br /><br /><br /><b>Sütümü arttırmak için neler yaptım?</b><br /><br /><br /><b>Emzirme Kampı:</b><br /><br />Emzirme kampı bence uygulanabilecek en güzel yöntem. Doktorumuzun tavsiyesi ile uygulmaya çalıştım. Yapmam gerekenler, karnımı doyurmak, su içmek, bebeğimi her istediğinde emzirmek ve her fırsatta uyumaktı. Uygulayabilmem için yanımda bana destek olabilecek ve bebeğime bakabilecek yakınlarımın olması gerekiyordu. Bir yandan beni ve evdekileri doyurmak için yemek yapmaları, bir yandan da evi düzenlemeleri ve bebeğe bakmaları gerekiyordu. Şükürler olsun ki anneler ve manevi ablam her zaman bana destek oldular.<br /><br /><br />Nasıl uyguladığıma gelirsek eğer, Mehmeti her istediğinde emzirmeye devam ettim. Efor sarfedeceğim hiç bir şey yapmadım. Yemeklerimi düzenli yedim. Su içmeye çalıştım. Uyku konusunda sıkıntı yaşadım Mehmet'e çok düşkün olduğum için bakımıyla kendim ilgilenmek istedim ve uyumam gerektiği kadar uyuyamadım.<br /><br /><br /><span style="background-color: white;">Sonuç: Dokotorumuzun beklediği şekilde kilo aldı. Sütümün artık yeterli olduğunu düşünerek uygula</span>maya ara verdim ve yine kilo alımımız düştü. Doktorumuz mamaya yönlendirmeden önce bir kaç kere daha şans bize şans verdi ve kampı tekrar uygulamamızı istedi. İlki gibi başarılı olamadım ne yazık ki.<br /><br /><br /><b>Neleri yanlış yaptığımı düşünüyorum?</b><br /><br />* Uygulamanın en önemli bölümü olan uyumayı gerektiği kadar yapamadım. ( içinde bulunduğum ruhsal durum nedeni ile )<br /><br />* Yeterince su içemedim ( 2-2,5 lt kadar içebiliyordum fakat daha fazlasını yapamadım)<br /><br />* Gaz yapar korkusuyla çoğu besinden uzak durdum.<br /><br /><br />O zaman için elimden gelen her şeyi yaptığıma inanıyorum. Geri dönüp baktığımda ise yukarıda sıraladığım eksikleri görüyorum. Şimdi yavrucum 14 aylık. O hala emmeye sütüm de hala gelmeye devam ediyor. Mama takviyeli ilerlesek de sütümün mutlaka faydası vardır diye düşünüp rahatlıyorum.<br /><br /><br />Yeni annelere bol sütlü bol emmeli günler diliyorum. Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-52226835513516562962017-01-31T03:10:00.001-08:002017-01-31T03:10:54.327-08:00Annelik Endişeleri<br />
<br />
Her doğum her bebek farklı bir hikaye. Kimi adaptasyon sorunu yaşıyor. Kimi aşırı korumacı, sahiplenici oluyor, kimi ise çok normal doğum sürecini atlatıyor. Ben hem aşırı korumacılardan hem de normal bir adaptasyon süreci yaşayanlardanım. Doğduğu anda endişeler de içime serpilmeye başladı. Hastanede iki odası olan odalardan istemiştim. Amacım misafirleri yan odada ağırlayıp bebeğin bulunduğu odadaki mikropları engellemekti. Bu konuda şükür ki sorun yaşamadım. Endişeler bırakır mı kuruntucu beni tabi ki bırakmaz.<br />
<br />
Mehmet'im bak bakalım annen neler düşünmüş senin için:<br />
<br />
<h4>
-<u> Hastanede başlayan panik:</u></h4>
<br />
Hastanedeki havalandırma soğuk mu üflüyor ne? Ya bebeğim üşür de hasta olursa? E çenesi de titriyor bu yavrunun. Allahım şimdi hasta olursa iyileşemez ne yaparım ben? Diye başladı her şey. Çocuk doktoruna bir çok defa iyi değil mi diye sorduk ama iyi cevapları beni hiç tatmin etmedi.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Mehmet işitme testinden geçememiş ( büyük bir bölüm sezaryen bebeklerinin kaderi ) Sevgilim endişelenmemem için bana söylememiş. Hemşire ikinci test için şu tarihte gelebilirsiniz diye söylediğinde olayın farkına vardım. Olabilir normal deseler de o an çok üzüldüm. Uyanmasın diye kıstırdığım telefon sesleri geldi aklıma. Meğer bebeğim duymuyormuş diye düşündüm. Şükür ki ikinci testi kapı kapandığında irkilerek daha teste girmeden geçtik.<br />
<br />
Sütüm tam gelmediği için ( tabi bunu şimdi anlıyorum) sık sık ağlayan Mehmet; yanı başında bebeğim neden ağlıyor diye ağlayan annesi ( lohusa duygusallığı hat safhada). Mama verilmesine ikna oldum ve biraz daha sakinleşti yavrum.<br />
<br />
<h4>
<u>- Evdeki endişeler:</u> </h4>
<br />
Eve geldiğimizde endişelerim farklı bir boyut kazanmaya başladı. Benden başka herkes ( sevgilim hariç ) bebeğimizi istemeden de olsa incitecek gibi geliyordu. Altını açarken, tutarken narin davranamayacaklarını düşünüyordum ( kendi annemin bile! ) Bu nedenle Mehmet'in her şeyi ile ben ilgilenmeye çalışıyordum. Altını hep ben açtım. Ağladığında hep ben avuttum. Tabi ki annemlerin de alıp avutmasına fırsat verdim ama onun zaten hep beni istediğini, bana ihtiyacı olduğunu düşünerek bir süre sonra hemen geri aldım. Bu süreç bebeğimin bakımını öğrenme, onunla bağ kurma konusunda çok faydalı oldu ama uyumuyordum. Mehmet uyumuyor ben de uyumuyordum. Uyumadığım için biraz yıprandım. Bu halim uzun sürdü. Mehmetimi paylaşamadım :)<br />
<br />
Evdeki ikinci endişe hali; Mehmet'in hapşırması, çenesinin titremesiydi. Hastanedeki havalandırma olayı ile ilişki kurup sürekli bu çocuk hasta oldu düşüncesi kafama yerleşti. Altını evde ilk açışımızda yaramaz çişini yaptı bütün üstü kirlendi. Üstünü değiştirmek için tamamen soyduktan sonra giydirdik. Fahriye annem uyarmıştı keşke hepsini soymadan yavaş yavaş giydirip soysaydınız diye. O da aklımda yer edince hastalık teşhisi tarafımdan konuldu. Evdekiler, "tabi ki olur böyle şeyler kuruntu yapma" diyorlardı ama beni avuttuklarına inanmıştım ben bir kere. Sevgilime doktoru ara lütfen diye baskı yapıyordum. Bir an ben yanında değilken kıyamamış aramış. Doktor tabi ki endişe etmememiz gerektiğini, belirtilerde artış olursa hastaneye götürmemizi istemiş. O zaman rahatladım. Şimdi düşünüp gülüyorum. Yeni doğan bebeğin olağan özellikleridir tüm bu belirtiler. Her ne kadar kitaplarda önceden okumuş olsam da aklıma gelmedi o zaman.<br />
<br />
Evdeki üçüncü endişe: Bbir süre sonra Mehmet'in yüzünde kızarıklıklar çıkmaya başladı. Yine evdekiler olağan her bebekte olur dedi. Bu sefer onları dinlemeye karar versem de kafamda hep sorular vardı. Gün geçtikçe kızarıklıklar artmaya ve gözüne yaklaşmaya başladı. Göz kapağında bile vardı. Endişe hat safhada tabiki. Neyse ki doktor kontrolümüz vardı. Doktor hemen göz gezdirip Linola krem verdi. İlaç içeriği olmayan nemlendirici özellikli bir kremdi bu. "Çok dikkatli bakmadı acaba anladı mı?" endişesi sardı bu sefer beni. Doktora bile inanamamak nasıl bir şey ? Böyle bir şey işte :) Bir kaç gün içince pamuğumun yüzü tekrar pamuk gibi oldu. Uygulama için tavsiyem, önce cildi ılık nemli bir pamuklu bezle nemlendirip silmeden üzerine kremi uygularsanız nemi daha güzel hapsediyor ve daha etkili oluyor.<br />
<br />
Evdeki dördüncü endişe: SARILIK. Mehmet sarılık oldu çoğu bebek gibi ve kritik seviyelerde seyretti. Doktorumuz hastanede ışık tedavisi alması gerekebileceğini söylediğinde çok endişelendim. Kan alınmasına tahammül edemiyordum. Işık tedavisinde sık sık kan değerlerinin kontrol edildiğini okudum endişem ikiye katladı. Bebeğimi orada yatırmak istemiyordum. :( Bir yandan da kendime "ne kadar şükretsen az, ne durumda olan bebekler ve anneleri var onlar ne yapsın" diye kızıyordum. Sarılık durumunda bebeği iyi beslemeniz gerekiyor bu nedenle eve geldiğimizden beri vermek istemediğim mamayı sarılık tedavisi olmaması için bebeğime vermeye ve bol bol emzirmeye başladım ( ben sadece günde iki kere verdim). Doktorumuzu alından ölçüm için ikna ettim. 3 gün takip ettik ve yine şükürler olsun değerleri normale döndü. Doktorumuz D vitaminini doğumdan itibaren kullanmamızı istese de ben okuduklarım ve duyduklarım nedeni ile 20 günden sonra başlamaya karar vermiştim. Sarılık için verilen ışık bir nevi gün ışığı. Şimdi acaba diyorum, doğumdan itibaren kullansaydım daha rahat geçirir miydi?<br />
<br />
Bitmeyen endişe: ANNE SÜTÜ! Bu konuyu daha ayrıntılı olarak başka bir yazımda anlatmak istiyorum.<br />
<br />
Endişe yazısına da devam edeceğim. Hepimizin korkuları var. Hepimiz kendimizce çareler arıyoruz. Başka birinin yaşadıkları içimize bazen su serpiyor. Çaresiz hissettiğim çoğu zaman kendimi blogların arasında buldum. Şuan kimin blogundan ne öğrendim hatırlamasam da hepsine teşekkür ederim. Umarım ben de birilerine yardımcı olabilirim.<br />
<br />
Bir de olan tüm süreçleri daha ağır atlatan tedavi görmek zorunda olan bebekler ve annelerine yazmak istiyorum. Biliyorum bu endişeler endişe değil sizlerin yaşadıkları karşında. Rabbim hepimizin evlatlarını korusun, hepsine sağlık versin! Siz annelerin hakkı ödenmez!<br />
<br />
<br />
<br />
Sevgiyle kalın<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4068172451228734257.post-14917843089380046262016-12-30T05:44:00.000-08:002017-01-06T03:48:23.053-08:00Hamilelik ve Doğum Hikayemiz<div style="text-align: justify;">
<br />
<span style="font-size: large;"><b>Hoşgeldin Bebeğim </b></span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
Allahımın mucizesi içimde büyümeye başladığı anda aşkı düştü kalbime. Hamilelik bir kadının yaşayabileceği en mükemmel durumlardan biri olmalı. İçimde bir canlı olduğunu bilmek, onunla beraber vücudunun değişimini izlemek bambaşka birşey. Sanırım dünyada bu duygunun karşılığı yok. </div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Yaşadığım duygular o kadar farklı ve üst seviyedeki yazarken şunuda yazmalıyım bunu atlamıyım derken takılıp kalıyorum. </div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
3,2,1 başlıyorum!<br />
<br />
<br />
<h3>
Hamilelilk hikayemiz</h3>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kaç gün adet gecikmesi ve sabırsız annemiz hemen hastaneye koşar. Bir saat sonra gelen sonuç: POZİTİF evet hamileyim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Okuduğum yazılar ve tecrübem ile emin olana kadar kimseyle paylaşmamaya karar verdim. Evet annelik ve beraberinde gelen endişe başladı bile. İnternet üzerinden hastalık araştırılmaz. Araştırırsan her seferinde öldüğünü zannedersin diyen çağın annesi durur mu? Durmaz. Kan değerleri hemen arama motoruna yazılır ve teşhis konulur. "Bu değerlerde bir acayiplik var."</div>
</div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<a name='more'></a><br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hemen telefona sarılıp Yaseminle(dostum) paylaştım durumu ve doktorda aldık soluğu. Doktorumuzun da onayını aldıktan sonra içim rahatlamıştı. Şimdi babamıza yapacağımız süprizi hazırlamalıydım. Aslında hazırlıksız yakalandım. Kafamda hep farklı süprizler düşünmüştüm. Gün o gündü ama elimde hiç bir şey yoktu. Eve dönerken yol üzerinde bulunan bebek mağazasına daldım ve üzerinde babaya mesaj olan bir bebek bodysi aldım. Eve geldiğimde heyecanla yatağın üzerine koyup etrafını süsledim. Babamız geldiğinde mutluluktan ve şaşkınlıktan havalara uçtu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div>
<div style="text-align: justify;">
Hamileliğim beklediğimden daha rahat geçti benim için. Bebeğim beni hiç üzmedi. Bir kaç gün yaşadığım yoğun bulantı ve kusma her ne kadar beni korkutsa da beklediğim gibi olmadı. Doktorum ile hamile olduğum zaman tanışma fırsatım oldu ve tanıdığım ilk günden beri çok severim kendisini. Anne sıcaklığı ve güveni verdi her zaman bana. Kontrollerimizde babamız hiç yalnız bırakmadı bizi. Bebeğimizin büyümesini berber izledik. Önce bir odası vardı karnımda, sonra içinde minik kalbi atmaya başladı, sonra bir fasulye oldu. Eller kollar ayaklar derken minik insanmız karşımızdaydı. Doktorumuz daha sık çağırsa diye gözünün içine bakıyorduk. Her kontrol bizim için ayrı bir heyecandı. Yüzünü görmeyi çok istesek de ultrason vakitleri bizimkinin elleri kolları hep yüzündeydi. Hiç bir zaman yüzünü net olarak bize göstermedi. Ultrason fotoğraflarında çıkan burnu bize kocaman geldiği için biraz korktuk :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hareketini net bir şekilde ilk kez hissettiğimde iş için bir etkinliğe gidiyordum. İçimde minik bir şey pıt pıt pıt diye vurdu karnıma. "Hey ben burdayım" dermişcesine. O an yaşadığım heyecan bambaşkaydı. Yüzümde bıraktığı gülümsemenin etkisi çok uzun sürdü. Hemen telefona sarılıp annemle paylaştım o anı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hani hep derler ya " ay çok hareketli. Zıp zıp zıp bizimki içeride durmuyor. Çok yaramaz heralde" diye ama ben hiç öyle diyemedim. Kuzucum içeride sakin sakin oturuyordu ve bu beni hiç endişelendirmedi. Tabi ki yaşadığına dair sinyallerini her gün veriyordu bize. Yer değiştirip arada pıtı pıtı pıtı vuruşlar yapıyordu. Mehmeti ne zaman ulrtasonda görsek sürekli elleriyle gözlerini karıştıran bir hali vardı. Hissettiklerimin çoğu bu hareket olsa gerek :) Aaa bir de sürekli hıçkırık tuttuğu için zıplamalarını takip ediyorduk.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mümkün olduğunca iş yerinden geç izine ayrılmak istiyordum. Doğum öncesinden kalan izinlerimi doğum sonrasına aktarmaktı planım taaki 33. haftaya gelene kadar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
33. haftada bir gün midemin çok ağrıdığını hissettim. Midem'e kramplar giriyor bir süre devam ediyor ve bir süre geçiyordu. Ağrı girdiğinde yüzümün şeklinde ister istemez değişiklik olduğunu farkediyordum. O gün toplantım olduğu için eve gitme gereği görmedim. İş yerinde atlatabilirim diye düşündüm. Hamilelik nedeni ile ilaç da alamadığım için uzun sürdüğünü düşündüm. O günü o şekilde geçirdim. Ertesi gün doktor randevum vardı. Doktora gittiğimizde şikayetimden bahsettim. Ağrıları nasıl yaşadığımı anlattım. Doktorumun ilk ve tepkili cümlesi "kendin mide ağrısı olduğuna nasıl karar verdin?" oldu. Muaynemizi yapıp o günü hastanede geçirmemi istediğini söylediğinde gözlerim hemen doldu. İçimi bir korku sardı. Yanımda hiç bir eşyam yoktu. Şükürler olsun hiç hastanede de yatmamıştım. Meğer mide ağrısı sandığım sancılar kasılmaymış. Sindirim sistemimndeki enfeksiyon kasılmaları tetiklemiş. Neyse ki bir kaç saat verilen serumlar vs. beni rahatlattı. O günü de sağ sağlim atlattıktan sonra doktorum izine çıkmamı istedi ve benim için ev günleri başladı :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<br />
<h3>
Doğumda neler yaşadık?</h3>
</div>
<div style="text-align: justify;">
Minnoşumu 42. haftaya kadar bekledik. Bebeğimi hep normal doğum ile kucağıma almak istemiştim. Sezaryen benim için daha korku dolu bir serüvendi. Doktor seçimimi yaparken bu kriteri de göz önünde bulundurmuştum. Sevgili doktorum da normal doğumu destekleyen biri olduğu için verdiği karara hep saygı duydum. 40. haftamız bittikten sonra her gün gelir mi gelmez mi diye beklediğimiz bebeğimiz gelmedi. Gün aşırı kontrollerimizi yaptırdık ama beyefendinin gelmeye hiç niyeti yoktu. Elimizde sadece 33. haftadan kalma 1 cm açılma vardı. Bir de kilosunu benim vücudumu zorlayacak derecede yüksek ölçen ultrason değlerlerimiz. Anne karnının keyfini süren memo aşağılara dahi inmemişti. Bu nedenlerden dolayı suni sancı denemeden 42. haftada sezeryan ile alınmasına karar verildi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benim için asıl stress başlamıştı. Epidural mi ? Hiç düşünmüyordum. Ya bacaklarım hissis kalırsa? Ya idrar kesemde sorun olursa diye kurmaktan kendimi alamadım hiç. Sevgilimi tembihledim hep. Ameliyata gitme sahnesi beni çok geriyordu. Etrafımlar ağlayan anneler görmek istemiyordum çünkü ben de koyuverecektim kendimi. Hastaneye gittik. Kardeşimi aradım ( kuzenim Gökçe ) izin aldı koştu geldi eşiyle beraber. Her anımda yanımda oldu. Odamızı süslemelere başladılar. Doktorum tekrar normal olabilir mi diye kontrol etti ve ameliyata hazırlanmamızı istedi. O gün babam da başka bir operasyon geçirdiği için yanımda olamadı. Ameliyat saati geldi gitme anı başladı. Anneler, sevgilim herkes pozitifti. Güle oynaya beni yolculadılar. Fotoğraflar çektik komik komik ve elveda... ( Böyle olduğunu sanıyordum ama şimdi bana çok donuktun diyorlar)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İşte o anlar çok gergindim ne olacağını hiç bilmiyodum. Kuzu kuzu ne derlerse sorgulamadan yapıp ürkek ürkek etrafıma bakıyordum. Ameliyat ekibi çok pozitif ve neşeliydi. Fondaki müzik keyfimi yerine getirmişti. O gün yeni gelen epidural kiti biraz stress olmama neden olsa da sonuçta bu işi yapanlar işinin ehliydi. Epidural takıldı veee bende hafif yükselme başladı. Sakinlik duygusu sardı tüm vücudumu veee sevgilim girdi içeri. O da ameliyata girecek doktorlar gibi hazırlanmıştı. Baş ucuma oturup tatlı tatlı sohbet etti benimle, sevdi hep beni. Doktorlarımız espirilerle onun da gerginliğini aldılar. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Dıdı dı dııııın o an geldi mimmoşumuzu çıkarıyorlardı. Sevgilim, bakmak istemedi kötü olmaktan korkuyordu ( şimdi pişman ama şimdi yani 1 sene sonra :) ) Ağlama sesi duyuldu bile o anı anlatmam tarif etmem sanırım imkansız. Hep onu bekledik ve artık yanımızdaydı. Kordon bağımız, ikimiz arasındaki en büyük bağ, en yakın olduğumuz zamanlar bir makasla kesildi. Olsun artık onu gözlerimle kalbimle rurhumla besleyecektim. Minnoşu hazırlanırken sevgilim hep yanlarındaydı o anları kaydetti. Ben uzaktan sürekli Allah'ıma şükürler ederek ve gözlerimden yaşlar süzülerek onları izledim. Yanıma gelecekleri anı bekledim.<br />
<br />
<h3>
Sen geldin</h3>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geldi. Kokladım onu. Yanaklarına dokundurdum yanaklarımı. Hemen versinler benim olsun istedim ama devam eden bir ameliyat süreci vardı. Sevgilim bebeğimizle birlikte gitti ( gitmesini istedim-zaten çıkmasını istediler ) Dışarıda tüm ailemiz sevinçle karşılamış onları. Bol göz yaşlı bir seremoni olmuş. Benim seremoni de içerde devam ediyordu tabi. Çıkana kadar dua ederek ağladım. Asansörde Canım Dilek ablamı hatırlıyorum. Güzel gözlerle bana bakıp konuşuyordu. Odaya geldiğimde Sevgilim başımdan hiç ayrılmadı. Hep sevdi beni, içime işledi davranışlarının sıcaklığı ve sevgisi. O günden itibaren ona olan aşkım katlandıkça katlandı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ve mehmet içeri girdi. Ağlıyordu. Beni beklemiş hep içini çeke çeke. Hemşirem, "kendini iyi hissetiğin zaman emzirmeye başlayalım" dedi. "Hemen" dedim. Onu hemen istedim. Amliyat falan hiç bir şey umrumda değildi, zaten epiduralin etkisi hala devam ediyordu. Kollarıma verdiler. Onu nasıl emzireceğimi öğrettiler. Sütüm gelmişti ( damla damla da olsa ) emmeye çalışıyordu yavrum. Sürekli içini çekiyordu. Ememeyince ağlamaya başlıyordu. Daha o zamandan başladı ağlamasın nolur demelerim. Ağlaması kalbimi eritiyodu sanki. Mümkün olduğunca emzirmeye çalıştım yavrumu. Tabi ki sütüm çok azdı doyurmuyordu onu. Bir çok defa mama vermek isteyen hemşireleri red edip göndersem de yenik düştüm ve mamayı kabul ettim. Hemşirenin kollarında sakinleşen bebeğim beni aşırı derecede kıskandırdı. Neden bende sakin değildin ? Evet annelik duyguları aktif hale gelmişti. Keşke onlar kadar sütüm de aktif olsaydı.<br />
<br />
Öyle böyle derken şükürler olsun ki güzel geçen bir doğumum ve hastane sürecim oldu. Ağrıya çok dayanıklı olduğumu düşünmüyorum ama ameliyat sonrasında hiç ağrım olmadı. Hemşirenin panik olduğunu hatırlıyorum. Siz neden ağrı kesici talep etmiyorsunuz? Bacaklarınızı hissediyorsunuz değil mi diye :) İkinci günü kalmak yerine evime gitmek istedim doktorum uygun gördü 1 gün kalıp evimize geçtik.<br />
<br />
<h3>
İyi ki geldin!</h3>
<br />
O gün 2 kişi çıktığımız evimize ertesi gün 3 kişi olarak geri döndük. İyi ki geldin bebeğim! Seni hep bu sözlerle büyüttüm. Bugün bir yaşındasın daha bu yazıyı yeni yazabiliyorum. Hayatımıza girdiğin güne ve seni yaratana binlerce şükürler olsun!</div>
</div>
</div>
Milkywayhttp://www.blogger.com/profile/14616114422273531971noreply@blogger.com0