18 Nisan 2017 Salı

Mehmet'in el kitabı


Son günlerde geçmişi düşünüyorum ve o zaman çok doğru gelen şeylerin, yaptığım davranışların ( tabi ki bazılarının ) çok da doğru olduğunu düşünmüyorum. Şunun gibi, yeni bir şey öğrenmeye çalışırken bir çok yol izlersiniz, öğrendikten sonra bazılarının ne kadar gereksiz olduğunu veya öğrenmeye çalıştığınız şeyin aslında çok kolay olduğunu düşünürsünüz.

Anneliği değerlendirdiğimde, aslında ebeveynlik demek daha doğru olacak, o zaman doğru gelen bazı şeylerin aslında öyle olmadığını görmeye başladım. Genel bir doğru olmadığını anladım. Mesela sütüm az mı çok mu diye ölçmek için sağmaya çalışmıştım ne kadar çıkacak diye. 5 -10 damladan fazlası çıkmadı. Hemen panik olup blog blog dolaştım. Okuduğum hikayelerden bir kaçı bebeğin pompadan daha güçlü emdiği, sağarken çıkmasa bile bebeğin sütü çıkartabileceği ile ilgiliydi. Hemen benimseyip evet öyle olabilir diye kendimi rahatlatmaya çalışmıştım. İlerleyen zamanlarda yaşadığım tecrübelerimle şimdi diyebiliyorum ki benim o anki sütüm gerçekten o kadardı. 

Ne kadar yaşanmışlıklardan kendimize bir ders çıkartmak istesek, davranışlarımızı yönlendirmeye çalışsak da çoğumuz kendimize yakın gelen hikayeyi benimsemeyi tercih ediyoruz. Hepimizin ayrı bir hikayesi var anneler olarak. Bebeklerimizin de ayrı büyüme hikayeleri var. Her hikayede birbirine benzeyen yönler olsa da hepimizin hikayesi kendine özgü. 

Bunları düşünürken Mehmet'in kendine özgü hikayesinin yer alacağı bir el kitabı hazırlamaya karar verdim. El yazısı ile hazırlayacağım, yayınlamayacağım. Dedim ya, herkesin hikayesi kendine özgüdür.

Yaşasın yeni bilgi kaynağım.

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder